Doğuş Otomotiv Elektrik İhtiyacının Yüzde 62’sini Yenilenebilir Enerji Kaynağından Sağlayacak
Doğuş Otomotiv, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda önemli bir adım daha atarak Şekerpınar’da bulunan merkezinde elektrik ihtiyacını üretmek için solar enerji sistemi kuruyor.
Projenin ilk fazında, Doğuş Otomotiv Lojistik merkezine yaklaşık 12.5 milyon TL’lik yatırımla 11 bin 500 adet solar panel yerleştirilerek şirketin yıllık enerji ihtiyacının yüzde 62’sinin karşılanması hedefleniyor. Projenin ikinci fazında ise Türkiye genelindeki tüm yetkili satıcılarına solar sistem kurulması planlanıyor.
İklim değişikliğinin etkilerinin tüm dünyada daha fazla hissedilmeye başlandığı günümüzde, kurumların ekolojik çevreye olan etkilerini azaltmaya yönelik uygulamalar, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında ele alınarak birçok ülkede kamu ve özel sektörün sürdürülebilirlik politikalarında ilk sırayı alıyor.
Doğuş Otomotiv de sürdürülebilirlik stratejisi ve Çevre ve Enerji Yönetimi Politikası doğrultusunda gerçekleştirdiği çalışmalara, Şekerpınar’da yer alan lojistik merkezinin çatısına güneş enerjisi panelleri kurarak bir yenisini daha ekliyor.
Solar panellerle ihtiyaç duyduğu elektriğin önemli bir kısmını kendisi üretecek şirket, yıllık üretilecek enerjinin yaklaşık yarısı kadar karbon ayak izini de azaltmayı amaçlıyor.
12,5 milyonluk yatırım
Şekerpınar’da yer alan Doğuş Otomotiv Lojistik Merkezi’nin 19 bin metrekarelik alanında, yaklaşık 12,5 milyon TL’lık yatırımla kurulacak 11 bin 500 adet solar panel, şirketin yıllık elektrik ihtiyacının yüzde 62’sini karşılayacak. Kurulumun 2021’de tamamlanması hedefleniyor.
Ali Bilaloğlu : ”İklim değişikliği finansal bir risk”
Ekonomik kalkınma ve dünyadaki eşitsizlik faktörleri üzerinde doğrudan bir etkisi olması nedeniyle iklim değişikliğini finansal bir risk olarak kabul ettiklerini belirten Doğuş Otomotiv İcra ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, orta ve uzun vadede öngörülen bu riskleri azaltmak ve gerekli iyileştirmeleri hayata geçirmek konusunda sektöre rol model olduklarını belirtti. Bilaloğlu, “Başta yatırımcılarımız olmak üzere tüm kilit paydaşlarımızın en önemli beklentileri arasında ekolojik çevrenin korunması, kaynakların tasarruflu kullanılması ve sıfır atık uygulamaları yer alıyor. Biz de hedef odaklı sürdürülebilirlik ve paydaş katılımı çalışmalarının bir parçası olarak ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi’nin kurulumunu yaptık ve sertifikasyona giriyoruz. Ardından SIFIR ATIK Belgesi’ne başvuracağız” dedi.
Ülke vizyonuna paralel ilerliyoruz, bayilerimizi de teşvik ediyoruz
Doğal kaynakların kullanımını azaltarak çevrenin korunması konusunda somut adımlar atmayı en önemli hedefleri arasında gördüklerini söyleyen Ali Bilaloğlu, bu amaçla su ve enerji tüketimi, atık yönetimi alanlarında çevresel etkilerini azaltmak için çalıştıklarını belirtti.
Enerji stratejilerinin, Türkiye’nin 2023 yılı için koyduğu enerji vizyonu ile paralel ilerlediğini ifade eden Ali Bilaloğlu, “Sadece genel merkezimizin değil Türkiye genelindeki yetkili satıcılarımızın da kendi enerjilerini üretmelerini sağlamak istiyoruz. Programın ikinci ayağında yetkili satıcılarımızın da katılımıyla toplamda yaklaşık 235 bin metrekare alanda güneş enerjisi panelleri kurmayı planlıyoruz. Yıllık enerji ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 97’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanma potansiyeli bulunuyor” diye konuştu.
Bilaloğlu, 2021 yılı sonuna kadar ISO 140001 Çevre Yönetimi’nin ardından ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ve ISO 14064 Karbon Ayak İzi Raporlama Sistemi’ni kurmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.